26 Aralık 2011 Pazartesi

Cumartesi'den Pazartesi'ye

                Cumartesi aksamı Melihalar ve Ferideler'le bulustuk.Resimdeki minnos kız Yagmur,Meli'nin kızı.Toprak'tan 3 hafta kücük.Yagmur aramıza gec katıldı ama geri kalan zamanın cok güzel tadını cıkardılar.Mekanımız Kosuyolu'ndaki Kirpi'ydi,cocuklar icin müsait ve eglenceliydi.Babalar da yanımızda oldugu icin biz de bol bol tadını cıkardık bu sayede.
                 Pazar kahvaltılarından sonra vazgecilmezimiz olan Türk kahvemizin artık bir ortagı var :) Toprak'ın fincanına pekmez koyup sulandırdık,bayıldı!Ama kahve icmenin bir usulü oldugunu bilen oglum,arkasına yaslanıp,eline istedi kahvesini :)

                  İlk önce kontrolü ona bırakamasakta sonra tabagı ve fincanı eline aldı,o kareyi yakalayamadım o baska..

                        Taner'in calısması gerektigi icin onu evde bırakıp biz markete gittik.Bu arabalardan gordugu zaman baska bir araba alma sansımız artık yok.Tek oldugum icin epey zorlandım,cünkü ne dönüyor ne ilerliyor!

                      Yayla corbasına bayılıyor benim oglum!Bayıla bayıla kasıkla yedigi tek sey diyebilirim.Gülcan teyzesinin haftasonu yesin diye eve gönderdigi bu corbayı da son damlasına kadar icti :) Anne olan anlar elinde neden tabak degil de tencere oldugunu ;) Tabak tencere farketmez yesin yeter ki ;) Sonra da kulplarından tutup direksiyon yaptı cok amaclı tenceremizi :)

                     Bu resim bu sabahtan,Toprak bez cöpünü tasımaya calısırken ;)

               Bu sabah kalem kutusunu cevirip icindeki kalemlerden de baget yaparak,müzik yaptı :)
               Tatil günlerimizden bahsediyorum genelde,cünkü diger günler; Toprak'ın bekleyen hastalardan top oynamak icin takım kurması,ünitte hastaları kaldırmaya calısması,uyandıgında cıglıklar atarak annesi anestezi yapıyor dahi olsa annesini istemesi vs.dısında 'pek birsey' olmuyor :))
               Bugün kuzenim Yasemin ablanın Alya adında bi kızı oldu :) Ona saglıklı,uzun,mutlu,huzurlu bir ömür diliyorum..
               Sevgiler

22 Aralık 2011 Perşembe

Teo'yu Gördük

                 Palladium'daki bu evcil hayvan dükkanı yeni gözdemiz :) Merdivenlerden cıkınca karsımıza cıkan bu dükkanı gören oglum roadrunner gibi kosmaya baslayıp,cıglıklar atarak cama yapısıyor.Önce dısarıdan sevdigimiz hayvancıkları iceriden de mutlaka seviyoruz.Onlara yaklasıyoruz yakından bakıyoruz.Sonra dönüp balıkları ve kusları seviyoruz.Sonra dönüp köpekleri,sonra kusları,sonra balıkları,sonra köpekleri...Ben Toprak'ı zorla cıkarmadıktan sonra bu kısır döngü böyle devam ediyor.Tabii cıglıklarla cıkıyoruz dısarı.
               Yine bir Carsamba'ydı ama bulusacagımız kisiler farklıydı.Zehra ve oglu Teoman :) Minik Teo 5 bucuk aylık ve biz onu ilk kez gördük.Bütün bebisler gibi cook tatlıydı.Zehra'yla tam bir yıldır görüsememize ragmen cok fazla vakit geciremedik.Teo'nun uykusu gelmisti ama uyumamakta direniyordu,Toprak'sa tam bir afacan ordan oraya dolasmak istiyor.Benim aklım ve gözlerim sürekli onda.Cocuklar yokken saatlerce oturup konusan biz bebekli hayatın cilveleri diyerek erken ayrılmak zorunda kaldık.Kısa da olsa onları gördügüme cok sevindim.
              Hergün ise Toprak'la geldigim icin,yogun calıstıgım icin,geceleri Toprak sık uyandıgı icin (bu aralar),takdir  edersiniz ki fazlaca yorgunum.Sabah Toprak'ın bez cöpünü cıkardım,cöpün kapagını kapattım.Toprak gitti actı,ben kapattım Toprak actı.Annelik aynı seyi defalarca yapmak demek diye gecirdim icimden :) Yorgun oldugumda tabii bu tekrarlamalar cok zorlasıyor.Ama yine de yine de cok güzel :)) Onun omuzlarını sallayarak güldügünü görünce hayat duruyor,sadece o ve ben oluyoruz ve bu beni cok mutlu ediyor..
            Sabah Gülcan teyzesiyle bizim klinigin yanındaki okulun bahcesine gittiler.Bando takımı calısma yapıyormus,Toprak'ı bando sefi yapmıslar :) Sonra simit yiyen cocukları görünce 'mama mama mama' diyerek simit istemis.Elinde simitle geldi bebegim biraz önce :)
           Sevgiler
         

19 Aralık 2011 Pazartesi

Toprak'la Haftasonu

                  İste bizim cekirdek ailemiz :) Cumartesi aksamı Sushico'da yemek yiyelim dedik.Biz,Sebla ve Rüzgar.Yunus nöbetciydi malesef.Sevenlere minik bilgi; Palladium'daki Sushico gayet basarılıydı.Benim oglum da ilk defa chopstick kullanmıs oldu bu sayede ;)
               Ertesi sabah yani Pazar sabahı Seblalar'da kahvaltıdaydık.Sebosum'un kahvaltıları hep cok güzeldir.Üniversite yıllarından beri..Haftaici onda kaldıgımda bile o muhtesem kahvaltısını mutlaka hazırlar,cantama da bir elma koyardı,canım benim :) Onların evine gittigimde ablamın evinde gibi hissederim kendimi cünkü Sebla benim diger kız kardesim.Bunu laf olsun diye söylemiyorum gercekten öyle..
                Benim cok hafif inatcı oglumun inadı tuttu ve hicbir kare yakalayamadık o bakarken :)

                     Sebosum kendine cok dogru bir bölüm secti bence;Cocuk Psikiyatristi..Öyle güzel oynuyorki cocuklarla onlara gittigimde epeyce dinleniyorum :) Bu oyun evini her seferinde görürdüm onlara gittigimde ama hic bu kadar ilgimizi cekmemisti Toprak ve benim.Toprak her bir parcasıyla cok güzel oynadı.Sanırım en yakın zamanda bir tane de biz alacagız.

              Rüzgar kahvaltıdan sonra dislerini fırcalıyor.Bizimkiler de onu izliyorlar.Bu arada Rüzgar anlatarak dislerini fırcalıyordu ;)
             Bu güzel sabah icin tesekkürler fıstıklar..

                Daha sonra uzun zamandır göremedigimiz amcamız ve Yagmus'u görmek üzere Palladium'a gittik.Önce Cadde'de bulusalım dedik ama hava cok esiyordu.Yagmur camur demeden dısarı cıkarırım ne olacak diyen ben cocuk sahibi olup bir de hasta oldugunu görünce geri adım attım :) Dısarı cıkınca vazgectik ve yine rotamız Palladium'du.

                   Cok özlemis melegim amcasıyla yengesini,gösteride sınır tanımadı :)

              Aksam eve geldigimizde babasının ellerinden makarnasını yedi :) Heryerini portakal suyu yaptıktan sonra dogru banyoya..Son iki seferdir banyoyu seviyor Toprak,bu cok büyük bir gelisme.Cünkü banyo öncesi birbirimizi ıslatmaca oynuyoruz :)
             Herkese iyi haftalar..

15 Aralık 2011 Perşembe

Yine bir Carsamba

   
                      Upuzuuun bir Carsamba günü gecirdik oglusumla beraber.Kahvaltımızı yaptıktan sonra beraber dısarı cıktık.Toprak yine kargaların pesine düstü,onları yakalamaya calıstı,elleriyle :)
                   İlk fotografı Haziran ayının ortalarında cekmisim,facebook'a koymustum herkes ayaklarıyla cok ugrasmıstı melegimin :) Bakın 6 ayda ne kadar büyümüs benim bitanem :) Ayaklar neredeyse yere degecekler ;)
                 Bu merdiven benzeri borulara tırmanmaya baslayınca agzım acık kaldı :) Cok sasırdım Toprak'taki bu gelismeye.Ya ben uzun zamandır Toprak'la parka gitmemisim ya da Toprak hızla degisiyor..Bu basamaga tırmandıgı yetmezmıs gibi birde arasından gecti boruların.Bunların hepsini büyük bir kıvraklıkla yaptı.

                 Sonra Burcu ve Sebla ile bulusmak icin Capitol'e gittik.İyiki de Capitol'ü secmisiz bu sefer.Cok eglenceliydi.Bebegim bu jetonla calısan oyuncaklara bayıldı.Cıglıklar attı helikopter ucarken :)

                 Kırmızı direksiyonlu pembe arabaya oturur oturmaz direksiyonu cevirmeye ve sesler cıkarmaya basladı.Cünkü bu arabaya jeton atmamıstık,bir sekilde calısması gerekiyordu..Artık gitme vakti geldiginde,Toprak alısveris merkezini basımıza yıkan cıglıklar atarak tepkisini ortaya koydu :) Hep merak ederdim bu cocuklar neden cıglık atarlar diye ;)

                          Babamıza selamlar :) Toprak bu sabah özlemini dile getirdi,yine fotografını göstererek baba,baba,baba dedi..Gelmeden bir gün önce hissediyor bence ;) 
             Capitol yılbasına hazırdı,biz de bu sayede cok eglendik.Rüzgar ve Toprak hediye dagatmaya basladılar bile ;)
               Bu aralar coraplardan hic hoslanmıyor.Gece yatarken üstünü kesinlikle örtmemize izin vermedigi icin corapla yatırıyorum.Ama sabah kalkarkalkmaz cıkıyor coraplar,resimde gördügünüz gibi..
               Benim oglumun alt azı disleri de göründü,artık kıtır kıtır birseyler yiyebiliyor.Dün tereyagında yumurtayı ilk defa zevkle yedi.Yerken parmagıyla agzını gösterip mımmh gibi sesler cıkardı,yanında da elma suyunu kana kana icti.
             

12 Aralık 2011 Pazartesi

Dogum

Toprak, 13 Temmuz 2010'da dogdu.
Biraz geri donelim simdi;hamileligim iyi gecti benim.Ne bulantim oldu ne kusmam.Bir kere kustum o da multivitaminimi ac karnina aldigim icinmis :) Aldigim fazla kilolar bile son gunlere kadar rahatsiz etmedi.Canim sunu cekti bunu cekti de diyemeyecegim.O kadar kiloyu alabilmek icin herseyden yedim :) Son iki haftaya kadar da normal dogum yapacagimi dusundugum icin yoga bile yaptim.Son iki haftadan sonra Doktorum sezeryandan soz etmeye basladi.Benim bi anda kafam karisti hersey allak bullak oldu kafamda.Neden sezeryan,cunku bebegin kilosu her gecen gun artiyor dedi,gobek cevresi kafa cevresi derken 40 haftayi doldurduk.Son zamanlarda gunlerin pazarligini yapmaya baslamistim doktorumla.Bir gun daha bekleyelim iki gun daha bekleyelim derken o kafa karisikligi,alinan fazla kilolarin verdigi sikinti,o yazin haddinden fazla sicak olmasi,ellerim ayaklarimin panda kivamina gelmis olmasindan sebep artik tamam dedim.Son randevumuzda ertesi gun icin sozlesip ayrildik doktordan.Taner,canim esim son kararlari verirken hep yanimdaydi.Beraber epidural olmasinin daha iyi olacagina karar verip evimize donduk.
Ertesi sabah saat 9 civari bebegimize kavusmustuk.4.100 gr,50cm dogdu melegimiz.Normal dogum olmasa da epiduralle dogum yapmak o ani yasamamizi sagladi.Taner'de yanimdaydi ve onun cikisini hissetmek cok guzeldi..
2 gun hastanede kaldiktan sonra eve donduk.Hamileligim rahatti fakat sonrasi bunun acisini cikardi.
Daha sonraki gunler,sezeryan,epidural,emzirme bunlardan baska yazilarda bahsedecegim.
Sevgiler

Kolaj

            Benim minik tatlisko oglum son zamanlarda buldugu her yeri cizmeye basladı.Cizmeyi bırakın kaşe bulmaya görsün,anında kaselemeye baslıyor;koltukları,sandalyeleri,duvarları.. :) En son vukuatı üstte gördügünüz muayene odalarımızı ikiye ayıran camlı bölmeyi boya kalemleriyle bir güzel boyaması oldu.Fatma temizlerken ben de Toprak'ın eline verdim bezi 'sil bebegim hadi,buraları cizmememiz gerekiyor' dedim.Kurallarla sınırlarla büyütmek istemiyorum diyorum ya her zaman,gecen gün Sebla 'cocukların sınırları yoktur,onlara bazen sınır koymalıyız bu onları da rahatlatır' dedi.Ben de bir cocuk psikiyatrisi olan Seplam'a sonsuz güvendigim icin icim cok rahat.
                  Önce market arabasının cocuk bölümüne oturan bebisko her zaman oldugu gibi alısverisi ön bölümde tamamladı.Marketten cıkarken arabanın önünde sarkı söyleyerek önüne gelenlere meydan okudu :)
                   Baba,ogul ve zürafa temalı bu resmi Palladium'da cektik.Gercek boyutta sergiledikleri hayvanlar Toprak'ın cok ilgisini cekti.
               Toprak korkmus gibi gözüksede hic korkmadı,cok sevdi :) Babamızı Palladium'dan sonra gönderdik,simdiden cok özledik..
              
             

8 Aralık 2011 Perşembe

Toprak'la Seyahat-1

Toprak'la ilk seyahatimizi yaptigimiz zaman Toprak 20 günlük bir bebekti..Ablam,Doga,Toprak ve ben ucakla Ünye'ye gittik.Bu yolculuk benim icin cok heyecanliydi.Beni kolayca strese sokabilecek bir sürü etken vardi.Oncelikle lohusa ve bu donemi yogun yasayan cok yeni bir anneydim.Emzirme problemlerim yeni yeni cözümleniyordu.Neyseki yanimda ablam vardi, en basindan beri oldugu gibi..Ablamla beraber oturup bana yardim edecegi düsüncesi beni rahatlatiyordu taki görevliden bebekli yolcularin yan yana oturamadigini ögrenene kadar.Bu da yetmezmis gibi ablam ve Doga'ya ön capraz cam kenarini verdiler(cam kenari bebekli yolcular icin mecburi).'Bebekli yolcu' sifatini ilk defa tasiyordum,kucagimda Toprak,sudan cikmis balik gibiydim.Ablamin gözü sürekli bizde :) 2 yasina gelene kadar bebekler annelerinin kucaklarinda seyahat ediyorlar(mis).Hostesin ekstra getirdigi bebek kemerine saskin saskin bakarken ablam imdadima yetisti ve hostesten yardimci olmasi icin rica etti.Bense masum saf köylü :)) Bu kemeri önce kendi kemerime sonra da Toprak'in beline gecirip kapattiktan sonra bu da bitmisti.Kalkisa gectigimizde bu kosusturmacadan yorulan minik bebegim uyuyakaldi.Ucak kalkarken emzirmem gerektigini bilen ben yeni bir panik dalgasiyla Toprak'i cimdiklemeye basladim.Uyanmali ve emmeliydi cünkü..2 sn emip 2 sn uyuyarak kalkisi da atlatmistik.Indikten sonra ögrendim ki,uyuyorsa zaten emzirmeme gerek yokmus!
Samsun'a indigimizde tam anlamiyla savastan cikmis gibiydim.Hersey benim icin cok yeniydi,cok stresli bir yolculuktu fakat ilk ve sondu.Artik hersey kontrolüm altindaydi, diger yolculuklara hazirdim :)
Agustos sonunda Taner'le beraber döndük Istanbul'a.2 gün sonra yeni bir ucak seyahatiyle yazliga gittik.Toprak bu tatilde 1,5 aylikken denize girdi.Sabah 10 civarlari,bol günes yagi ve sapkayla denize giren bebegimiz, anne ve babasi gibi denize bayildi.

Heran Yanımda

                 Bu fotografta ki ünlülerimizi tanıyabildiniz mi?Evet Burcu ve Toprak cok net,ama arkada uyuyan güzel, Isık'ta var :) Masa ve Toprak'ın üzerinde görünen,Burcu'nun gömleginde de olup ama görünmeyen beyazlıklarsa Burcu'nun suflesinin kreması.Biz Burcu'yla hararetli bir sekilde ne yapıcaz nasıl yasak koyacagız ya da koymalımıyız tartısmasına girmisken Toprak coktan halletmisti isini.Elime ıslak mendili aldım tam silecekken Burcu bosver istedigi gibi oynasın dedi.Evet boyle durumlarda yasaklar olmamalı bence de.Cunku bu yaptıgının ne kendine ne baskasına bir zararı var.Cok sempatik olmayan garsonumuz dısında herkes cok mutluydu,bu da bize yetti :)

                     Bu fotograf bu sabahtan.Taklitci oglum yine is basında.Bence babası ve benden sonra rol model olarak Nevra'yı secti.Sabah kahvaltı da Nevra'nın yerine oturup,Nevra'nın meyve suyundan icmeye kalkıstı.Biraz kendi biraz Nevra icecekmis.Nevra'nın adı da Ne-da bu arada :) Nevra ne zaman koltuga gecip bir seyler okumaya baslasa ya ona engel oluyor ya da yaptıklarını yapmaya calısıyor.

                        Bu fotografta yine bu sabahtan.Oglumun Gülcan ablası gelmeden önce odasına kapatıp oyun oynadıgı Fatma ile birlikte.Fatma'nın adı ise At-ma :)
                        Yanımda oldugu icin cok mutluyum..
                         Sevgiler
         

6 Aralık 2011 Salı

7 Aralık Saat 22'yi 3 Gece ;)

                 İste benim ilk bebegim..Hastane de annemin odasını degistirirlerken, benim kucagıma verdiklerinde(her ne kadar kontrolü tamamen bana bırakmadılarsa da) cok mutlu olmustum.O benim minik bebegimdi.Hala minik bedeni ve tatlı kokusu bugün gibi aklımda..Yıllar ne kadar da cabuk gecmis böyle, bir de baktım ki Toprak'la olan fotograflarımız gecmis bunların yerine.
                Bir zamanlar benim kucagımda tasıdıgım minik kardesim Asım,bugün üc yegeni olan bir dayı :) Simdi de benim bebegimi sırtında tasıyor :)

                                      Bazen de canlarına okuyor tabii..

                                                Bazen ise onlar dayılarının :)

                                            Aynı zamanda cok da ince ruhlu ;)

            En önemlisi o benim canım,ilkgözagrım,sacını kestigim ilk insan,ilk canlı oyuncak bebegim,bir yasında bisikletimin arkasına ilk ve son kez binen yolcum,üzüldügünde üzüldügüm sevindiginde sevindigim canımın parcası; iyiki dogdun.Seninle gecen her yıl benim icin cok anlamlı.Mutlu yıllar canım kardesim..Hep hep mutlu ol..
           Seni cok seven aplan, Buki

5 Aralık 2011 Pazartesi

Upuzun Pazar

                Pazar günümüz Esin abla sayesinde cok guzel bir kahvaltıyla basladı.Esin abla Taner'in halasının kızı.Tüm kuzenleri ve kardeslerinin bir arada oldugu cok guzel bir organizasyondu.Toprak kendi sandalyesine kurulup hemen kahvaltısına basladı.Onun icin yabancı olan bu ortamı da incelemekten kendini alamadı :)
                 Toprak dün ilk defa Topitop yedi :) Daha önce de dedigim gibi seker ve cikolata konusunda kesin yasaklarım yok.Isık'ın yedigini gorunce karsısına gecip agzını sapırdatmaya basladıgı an,ona bu haksızlıgı yapamam dedim :) Topitopu eline alıp bitirene kadar neredeyse agzından hic cıkarmadı.Salyaları aka aka,danslar ederek yalayıp yuttu kocaman sekeri :)
                 Bu resimdeki kahramanlar;Toprak,Isık,Yagmur ve Aysegül abla. Toprak ve Isık Topitoplarıyla cok mutlular.Isık boynundaki kolyeyi kendisi yapmıs bu arada ;) Aysegul ablayla sohbet ederken Isık'ın Kücük Kara Balık Cocuk Evi'ne gittigini ogrendim.Bir Montessori okulu olan bu yuva,Türkiye'de alısık oldugumuz diger yuvalardan daha farklı.Ben Toprak'ı kurallar icinde buyutmek istemedigim icin daha once Montessori'yi arastırmıstım ve hakkında cok sey biliyordum.Yeme,icme,uyuma saatleri yok mesela.Cocuk ne zaman acıkırsa o zaman yemek yiyor ya da ne zaman uykusu gelirse o zaman uyuyor.Kimse yemek yemediginde ona ısrar etmiyor.Isık icin cok faydalı oldugunu,montunu ayakkabısını kimsenin yardımı olmadan kendi giydigini soyledi Aysegul abla.2,5 yasından itibaren baslanabiliyormus.Kosuyolu'nda bulunan bu yuva hakkında daha cok sey ogrenmek isterseniz; http://www.kucukkarabalikcocukevi.com/
             Güzel bir kahvaltı ve sohbetin ardından Esin ablalara gittik.Cok kalabalıktık,cok eglendik,cok gulduk,bol bol fotograf cekindik.
               Toprak ablaları ve abileriyle cok mutluydu,yerlerde yuvarlandılar :) Tekrar tesekkur ederiz Esin ablacım bu güzel gun icin..
               Esin ablalardan cıktıktan sonra, Ziya ve Yes im'in 15 gunluk bebekleri Mert'i ziyarete gittik.Arabada biraz kestirip enerji depolayan oglus yeni bir eve girmenin heyecanıyla yine kosturup durdu :)
                        Sonradaa Ziyalar'a cok yakın oturan Elcinellalar'a gittik.
                        Toprak sevgi topu olmus bi sekilde günü tamamladı :)
                Bu arada biraz rahatsız; hapsuruyor ve burnu akıyor.Bu yüzden aksam eve gelince bol buharlı bir banyo yaptırdık.Umarım daha kötü olmaz.
                Sevgiler,Iyi haftalar                    
                    
                

3 Aralık 2011 Cumartesi

Çekirdek Aile

      Dün sabah 7'de Taner geldi :) Geldigi ulkenin saati oglen 1'i gosterdiginden ve bizi de ozlediginden herhalde :),oglum ve ben de uyandırıldık :) Toprak uykudan uyandırıldıgı icin mi yoksa babasını bir haftadır gormediginden mi bilmiyorum once biraz nazlandı.Sonra beraber hediyeleri acmaya baslayınca babasına iyice ısındı :)

       Dün sabah Taner'le aynı zamanda babanne ve dedemizin gonderdigi kolimizde geldi :) İcinden neler cıktı neler :) Bu meyvelerde onlardan,Toprak erige bayıldı her zamanki gibi..
                                  Aksam da onları mıncıklamadan edemedi :)
        Ogleden sonra İKEA'ya gittik.Uzun zamandır Taner'in de benim de gozumuzun kaldıgı, bu oyuncagın artık zamanının geldigini dusunerek aldık.Gercekten de Toprak'ın cok hosuna gitti.
        Cocuklu olmaktan hic mi sikayetin yok, hersey gulluk gulistanlık mı diye soracak olursanız; dun Taner'in de benim de canımız fena sekilde sinema cekti :/ Bırakacak kimseyi bulamadıgımız icin gidemedik,seve seve bakacak arkadaslarımızın planları vardı, cuma olmasından sebep..Sikayet ediyor muyum,asla!Dun gidemedik ama diger gunler icin sozlerimizi aldık :)
        Bugun baba-ogul beraberler,her Cumartesi oldugu gibi..
        Toprak'la beraber yaptıgımız seyahatleri yazmak istiyorum bölüm bölüm,haftanın belli bir günü,bilmem ilginizi ceker mi? :)
        Sevgiler
        

1 Aralık 2011 Perşembe

Bir Sürü Cocuk

   Dün klinigimize bir sürü çocuk geldi :) Toprak 3 yas grubunu görünce çok sevindi.Hemen aralarına karısıp onlarla kaynastı.Bu resimde, neredeyse kucagına oturdugu Esra'yla bi ara birbirlerine sarılıp birbirlerini opuyorlardı :) Cocuklar giderlerken, onlarla beraber dısarı cıkmaya calısırken son anda yakaladık Toprak'ı :)
Her bir cocuk koltuga oturmadan once mutlaka Toprak oturdu koltuga.Ben bir cocugun elinden tutup kosarak muayene odasına gotururken bir de baktım Toprak aglayarak pesimden geliyor.Bizim farkına varamadıgımız cogu seyin farkındalar onlar.Ben muayene edecegim o cocugun ne elinden tutarken ne de onunla kosarken Toprak'ın farkına bile varamamısım :( Neyse ki oglum kendi imdadına hemen yetisti.Toprak'ın cocuklarla iletisimi cok guzeldi.

      Bu kedi sabah arabadan indigimizde karsımıza cıktı.Toprak cıglıklar atmaya basladıgında farkettim etrafımızda bir kedi oldugunu.Bebegimle sevdik kediyi,ayy ayyy diye o meshur tepkilerini verdi kediyi severken :)
     Bu sabah bir haftadır gormedigi babasının resmini goren oglusum 'baba baba baba' diyerek ozlemini dile getirdi ilk defa.Neyseki yarın geliyor oglumun yakısıklı babası, cok ozledik onu ;)
    Sevgiler